Beynimizi (Anti-İnflamatuar) İnflamasyon Önleyen Besinlerle Dinç Tutalım : Prof. Dr. Selçuk Aslan
Alzheimer, “Demans” yani “Bunama” hastalığına yol açan ve yaygın bir şekilde karşımıza çıkan başlıca nedenlerden biridir. Kişinin entellektüel kapasitesinin azalması, bilişsel işlevlerinin zayıflaması, yakın ve uzak bellek bozuklukları, anlama, kavrama ve karar verme süreçlerinde bozulma ile gelişen, beyin dokusunda yaptığı yıkımla yavaş ilerleyen bir hastalıktır Alzheimer. Yakın zamanda, Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Birimi tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, toplumda Alzheimer hastalığının kanserden sonra en çok korkulan ikinci hastalık olduğunu ortaya çıkarılmıştır. İleriki yıllarda, toplumda yaşlı oranın artmasıyla birlikte, Alzheimer hastalarının üç kat daha artacağı tahmin edilmektedir. İnsan ömrü uzamakta ve bununla birlikte “Bunama” hastalığına yakalanma oranı artmaktadır.
“Bunama” ile ilgili olarak ilk belirtiler 60 yaş sonrasında karşımıza çıkıyor. Hafif, orta ve ağır Demans evreleri yıllar içinde ilerlemektedir. Toplumda, 65-75 yaş arasındaki bireylerde %10, 75 yaş üzerinde %20, 85 yaş üzerinde ise %50 oranında Alzheimer belirtileri görülmektedir.
Alzheimer’a neyin sebep olduğu şimdilik çok iyi bilinmiyor ve henüz eldeki ilaçlar etkili olmaktan uzaktadır. Bu durumda, Alzheimer’a yakalanmamak için neler yapılacağını bilmek büyük önem kazanmakta…
Günümüzde, şeker hastalığı “diabetes mellitus”ta ve kalp hastalıklarında olduğu gibi, Alzheimer‘da da çok güçlü bir inflamasyon sürecinin etken olduğu anlaşılmıştır. Alzheimer’dan korunmak için en iyi yöntemin “anti-inflamatuar diyet” uygulamak olduğu söylenebilir.
Peki “anti-inflamatuar diyet” nedir? Basitçe tanımlamak gerekirse, vücuttaki hücresel inflamasyon derecesini azaltan bir diyettir. Hücresel inflamasyon izli bir şekilde devam etmekte, hissedilme eşiği ağrı eşiğinden daha yüksek olduğu için çoğu zaman hissedilmese de, ölçülebilmektedir.
Çalışmalar, araşidonik asit seviyesinin, eikozapentaenoik asit seviyesine göre yüksek bulunmasıyla birlikte, Alzheimer ve başka kognitif bozukluk yapan hastalıkların arttığını göstermiştir.
Bu bilgiler doğrultusunda, vücudumuzdaki hücresel inflamasyonu azaltmak için hangi yöntemleri kullanmalıyız?
Sudoku bulmacaları, rakamlarla yapılan basit hesaplar ve sorun çözme işlemi, beyin hücrelerini canlı ve etkin kılarak Alzheimer hastalığı ve Demans gelişimini ertelemektedir.Mevcut hiçbir ilaç vücudumuzdaki hücresel inflamasyonu azaltmaz. Çünkü bu azalma, ancak anti-inflamatuar bir diyetle sağlanabilmektedir.
Anti-inflamatuar diyetin içeriği ise düşük glisemik içerikli besinler, sebze ve meyvelerdir. Çünkü bu yiyecekler kanımıza nişasta gibi karbonhidratlardan daha geç bir evrede katılmaktadır. Kan akışımıza gecikmiş katılma sonucu daha az insulin salgılanmakta ve bu olay araşidonik asit yapımını azaltarak etki etmektedir.
Anti-inflamatuar diyet klinik deneylerde yararlı bulunmuş mudur?
Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, düşük glisemik içerikli diyetin, ağır ve orta kognitif bozukluğu olan hastalarda dört haftada mental fonksiyonu geliştirdiği saptanmıştır.
Ayrıca, düşük glisemik içerikli diyet, araşidonik asit sentezini de azaltmayı başarmıştır. Böylece araşidonik asidin ‘’eikozapentaenoik’’ aside oranı da azalmıştır.Alzheimer tedavisi için yeni bir ilaç bulunmaması nedeniyle, en önemli tedavi yöntemi Alzheimer’dan korunmaktır. Korunmak için en önemli basamak da hayat boyu düşük glisemik içerikli, eikozapentaenoik asitten zengin diyeti uygulamaktır. Bunu ne kadar başardığımızı ise, kanımızdan araşidonik asidin eikozapentaenoik aside oranına bakarak görebiliriz. Sonuç olarak, anti-inflamatuar diyet, hem kalbimize, hem beynimize iyi gelir, hem de daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürmemizi sağlar.
Doymamış yağlardan oluşan bir diyet, özellikle zeytinyağı (omega 6 açısından zengin ve çok değerli bir inflamasyon azaltıcı besin), Akdeniz tarzı bol sebze ve az miktarda meyve ağırlıklı beslenmenin yararlı olduğu genel olarak kabul ediliyor.
Havuç, brokoli, domates, biber, sarımsak gibi besinler inflamasyon azaltıcı özelliktedir. Dut ve üzüm gibi meyvelerin antioksidan etkisinden söz edilmekte, Omega 3 içeren balık ve ceviz önerilmektedir.
Ispanağın iyi yıkandıktan sonra az pişirilerek yenmesinde fayda vardır.
Şeker ve doymuş katı yağlı, kolesterol içeren hayvansal yağlardan uzak durmak gerekir.
Öte yandan, kırmızı üzüm ve çekirdeğinin, resveratrol içermesi nedeniyle, kanda inflamasyon azaltıcı ve antioksidan etki yaparak Alzheimer gelişimini geciktirdiğine inanılmaktadır.